Vali Çelik: Gönlümüzde, Yüreğimizde Ve Zihnimizde Hep Birlikte Yaşama Arzusu Var
16.10.2016
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı ve Derneği tarafından geleneksel olarak düzenlenen aşure günü ve panel programı vakıf binasında gerçekleştirildi.
Bu seneki teması "Sevgi Seli" olan etkinliğe; Vali Azmi Çelik, Eskişehir Milletvekilleri Harun Karacan ve Prof. Dr. Gaye Usluer, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkan İsmail Kılıç, Eskişehir Hacı Bektaş Veli Derneği Başkanı Kamer Ali Durur, kamu kurum amirleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın hep ağızdan okunmasıyla başlayan programda bir konuşma yapan Vali Çelik, "Hicri yılın ilk ayı olan Muharremin 10. gününde, siz can kardeşlerimi, gönül dostlarımı, en kalbi duygularımla selamlıyorum" dedi.
Tutulan oruçların, yapılan tüm ibadetlerin kabul olmasını dileyen Vali Çelik, konuşmasına şu sözlerle devam etti:
"Tuttuğunuz oruçların, yaptığınız ibadetlerin, Hakk katında makbul olmasını niyaz ediyorum.Bu büyük matem gününde, başta İmam Hüseyin olmak üzere, Kerbela’da şehit olan Ehl-i Beyt’i rahmetle yâd ediyor, Allah hepimizi şahitliklerine mazhar etsin diyorum.
Peygamber Efendimiz torunları İmam Hasan ve İmam Hüseyin’i “arşın iki yanına asılmış küpeler” olarak tarif etmişlerdir. Arşın iki yanına asılmış o küpelerden biri olan Hz. Hasan Medine’de şehit edildi. Hz. Hüseyin ise miladî 680, hicri 71 yılının Muharrem ayının 10. gününde Kerbela’da ailesi ile birlikte, tarihin şahit olduğu en büyük katliamda şehit edildi.
Sevgili kardeşlerim, o günden beri şüphesiz ki ciğerimiz yanıyor, yüreğimiz kanıyor. Peygamberimizin dokunmaya kıyamadığı, üzerine titrediği, Hüseyin bendendir; ben de Hüseyindenim.” , “Hüseyin’i seven Allah’ı sever” dediği Hz. Hüseyin’i, susuzluğa, yalnızlığa, katliama, Kerbela’ya terk etmiş olmanın sızısını o günden beri insanlık, üzerinde ağır bir yük olarak taşıyor. Caferisiyle, Alevisiyle, Sünnisiyle, her 10 Muharremde hep birlikte gönlümüzden, yüreğimizden, zihnimizden ve döndüğünce dilimizden hüzün içinde “Hüseyin” diyoruz.
Hz.Peygamber’in mübarek torunu Hz.Hüseyin’in, Kerbela’da şehadeti, altını çizerek ifade ediyorum; ölüm değil, tükeniş değil, yok oluş değil; tam tersine hayattır, uyanıştır, diriliştir.
Hz. Hüseyin’in şahadeti vedâ değil, kavuşmadır. Bir son değil başlangıçtır, ayrılık değil birliktir, beraberliktir, bütünleşmedir. Arşın meleklerinin, yeryüzü ve gökyüzünün gözyaşı döktüğü o mübarek insanın şahadeti husumetin değil, kutuplaşmanın değil, kamplaşmanın değil, kardeşliğin vesilesidir. Kim ki Kerbela faciasını, Müslümanların bölünmesi olarak, husumet olarak kutuplaşma olarak, istismar etmeye kalkarsa biliniz ki o, Hz. Hüseyin’ in aziz hatırasına haksızlık etmiştir. İşte onun için bütün kalbimizle, bütün benliğimizle, Âşık Veysel gibi söylüyoruz ve diyoruz ki;
“Yezid nedir? Ne Kızılbaş? Değil miyiz hep bir gardaş?
Bizi yakar bizim ataş, söndürmektir tek çaresi.”
Aynı şekilde bütün samimiyetimizle Yunus’un diliyle diyoruz ki;
“Ben gelmedim kavga için, benim işim sevgi için.
Dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldim.”
Gün birlik günüdür, gün Hacı Bektaşî Velî’nin deyimiyle “Bir olma, iri olma, diri olma” günüdür, ikilikten kurtulma, dayanışma günüdür, gün paylaşma günüdür. Matemleri bir olan milletin, geleceği de, idealleri de, bu coğrafya üzerindeki kaderi de birdir, beraberdir ve ortaktır. Biz, birbirimizle ideolojiler, semboller üzerinden konuşamayız. Biz birbirimize ayrı gayrı gözlerle bakamayız. Değil mi ki hepimizin gönlünde, yüreğinde Hz. Hüseyin var? Değil mi ki hepimizin ciğerinde O’nun sızısı var? Öyleyse birbirimize gönüllerimizi açmak vazifemiz değil midir?
Allahın selamı Hz. Hüseyin’in üzerine, Ehl-i Beyt üzerine olsun. Allah’tan tüm şehitlerimizin şefaatine nail etmesini diyorum. Siz değerli kardeşlerimi, siz aziz canları, Ehl-i Beyt dostlarını sevgiyle saygıyla selamlıyor, hepinizi Allah’a emanet ediyorum."
Konuşmaların ardından Abant İzzet Baysal Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Yaman, günün anlamını belirten düşüncelerini düzenlediği panelde katılımcılarla paylaştı. Panelden sonra dernek ve vakıf yönetimi tarafından hazırlanan aşure ve yemek vatandaşlara ikram edildi. Muharrem ayı dolayısıyla düzenlenen program ikramın ardından sona erdi.
